ReSToRaTöRLeR
  VİTRAY SANATI
 

Vitray sanatı, geçmiş mimarimizde çok güzel örneklerinin verilmesine rağmen, belirli bir süre ülkemizde unutulmuş, daha sonra yeni girişimlerle sanat hayatımıza yeniden kazandırılmıştır. Vitrayı görmemizi sağlayan ışığın, diğer resim türlerinden farklı olarak arkadan gelmesiyle, optik bir derinlik sağladığı görülür. Söz konusu ışığın iki şekilde ele alınmasında yarar vardır. Bunları doğal ışık ve yapay ışık olarak gözlemlemek gerekir. Doğal ışık dediğimiz, güneş ışığıdır. Yapay ışık ise, elektrik lambası ve benzeri ışık kaynaklarıdır.

Yapılan vitray çalışmasının mimari yapıyla ve diğer elemanlarla bir bütünlük içinde olması gerekmektedir. Gerek bu konudaki çalışmalar gerekse bu sanata gönül veren sanatçılar titiz çalışmalarını, teknik ve estetik bilgilerini geleceğe aktararak,

Vitray sanatının tarihi, çok eski çağlara uzanmaktadır. Vitrayın kilise camlarında kullanılmasının ilk belgelenmesi, M.S. 969 yılında olmuştur. 12. yüzyıl Fransız kilisesinin renk güzellik ve zenginliği dillere destan olmuştu. Aynı tarihlerde, Monk pazarları yönetimi kiliselerde renkli camların beyaz camla değiştirilmesini istediler. Onlara göre, pencerelerde renk ve şekil bakımından aşırılığa kaçılmıştı. Bu yöntemin pencere renk ve desen konusundaki düşünceleri, sonraki yüzyıllarda da etkili olarak bu sanatın gerilemesine neden olmuştur.

13. yüzyıla kadar Chartes şehri en önemli beceri ve öğrenimin merkezi durumundaydı. Vitray sanatı Avrupa ve İngiltere’ye yayılmaktaydı. Vitray 14. yüzyılın ortalarına kadar gelişmeye devam etti. Bu tarihte keşişlerin katı tavrı ve kesin emirleri, pencere şekillerini yasakladı ve bu sanatın sönmesine neden oldu. Bu yasak 15. yüzyıldan ve 19. yüzyılın başlangıcına kadar devam etti. Yasak nedenleri çoktu. Bu dönem sosyal, dinsel ve coğrafi değişme dönemiydi. Bu dönemde sıralama keşfedildi. Sanatçılar, cam üzerine resim yapmaya başladılar. Camlar gittikçe daha çok renklenip biçimlendiriliyordu.

Vitray yapımı 19. yüzyılın baharında Fransa’da yeniden ortaya çıktı. Kısa sürede, İngilizler en iyi vitray yapımcıları arasına girdiler. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Almanya cam merkezi oldu. Bu dönemin ressamları aracılığıyla vitray pencereler, modern resmin etkisi altına girmeye ve dinsel yapıtlardan başka yapıtlarda da görünmeye başladı.

ABD’de dikkate değer ilk örnekler, 1847’de yapıldı. Kullanılan camların büyük çoğunluğu İngiltere’den gelmekteydi. Bu dönemde genellikle yeşil, bakır, kırmızı ve altuni kahve renkleri ve tonları kullanılmıştır.

1880’lerin başlarında “opalescent” camların piyasaya çıkmasıyla zaman zaman “cam sanatı” adı verilen bir tür çalışma doğmuştur. Fakat 19. yüzyılın “opalescent” cam çalışmaları tıpkı 15. yüzyılın sırlama camları gibi, vitray camın cazibe ve güzelliğinden yoksun olduğu için, profesyonel sahada başarı kazanamadı. Bununla birlikte, bu çalışmalar, 1900 – 1930 yılları arasında en doruk noktaya ulaştı.

Aynı sürelerde vitray çalışan bir grup ressam sanatçı vardı. Bunların sanat ve tutku zevki aracılığı ile vitray Amerika’da ön plana çıktı. En önde gelen isim Charles Connick idi. Onun sürekli çalışmaları, yazışma ve dersleri, vitrayı geniş kitlelere tanıttı. Bu sanatçının yüksek sanat yeteneği, tüm sanat için birleşim kaynağı olmuştur.

1921 yılında 13. yüzyıla ait bir vitray cam levhanın 70.000 dolara satılması, bu camın değerini herkese tanıtmış oldu.

Önceleri dini amaçlarla kullanılan vitray, yakın dönemlerde dinden ayrılarak özel yapıtlarda gittikçe daha sık görülmeye başladı.

Kurşunlu Vitray

Bir kurşunlu vitrayın yapımı sıra ile aşağıdaki hususların yerine getirilmesi sağlanır.

1. Eskiz hazırlanması
2. Kartonlama ve kalıplama
3. Cam kesme
4. Kurşun hazırlama
5. Sabitleştirme, lehimleme macunlama
6. Monte etme

Eskiz hazırlanması: Eskiz hazırlama esnasında öncelikle çalışmanın konusu ve uygulanacağı alana uygunluğu düşünülerek tasarlanmalıdır. Uygulanacak yerin dış ölçüleri esas alınarak 1/10 oranında bir kağıda çizilir. Bu çizimde dış çizgiler çok önemli değildir. Sadece kurşunların yerleşme düzenini sağlaması açısından önem taşır. Bu çalışmaların kenarına siyah paspartu konur veya değişik renkli kağıt kullanılarak da paspartu yapılabilir. Daha sonra eskizin renklendirilmesi yapılır. Bu renklendirme suluboya, renkli kuru kalem ve flamastır (keçeli kalem)’la yapılır. Flamstır bu konuda en iyi sonucu verir. Çünkü bu renkler cam renklerine daha yakındır. Kağıt olarak da ışığı geçiren aydınger gibi kağıtların kullanılmasında yarar vardır.

Resimleme işi yapıldıktan sonra kuşun çubukların, yapılan yerin mimarisine göre çizilmesi çok önemlidir bu çalışma yapılırken mimariye uygunluk ve kayıtların taşıma konumu düşünülerek taşın parçalanma yapılması lazımdır. Genel olarak da toplam bir metrekareden fazla yüzeylerden büyük çalışma yapılması halinde istenmeyen sarkmalar, bombe yapısı gibi olaylarla karşılaşma ihtimali olduğundan işin uzun ömürlü olması pek mümkün olamayabilir. Çünkü kurşunlar yapıtın ayakta durması için en büyük dayanaktır. Güzel bir eskiz, pencerenin şekli kadar çevresinde bulunan diğer mimari elemanlarla da uyum içinde olmalıdır.

Mimarideki bu stilin yanında, eskiz ışık düzeni göz önüne alınarak renklendirilmeli, açıklığı ve koyuluğu çevresindeki düzene göre ayarlanmalıdır. Eskiz çizilmeden önce çalışmanın konulacağı yerin görülmesinde oldukça büyük yarar vardır. Konu seçiminde eser sahibinin görüşü göz önüne alınarak eskiz çizilmelidir. Tabi bunu yaparken, mimariye uygun olmayan uygulamalar yapmaktan çekinmek gerekir. Her vitray sanatçısı kendine özgü eskiz hazırlayabilir. Bu kişinin bu konudaki bilgi ve becerileri doğrultusunda olacaktır. Önemli olan şey sonucun iyi olmasıdır.

Yapılan eskizde kurşun konturlar mutlaka gösterilmeli, kurşunların seyrekliğine, hareketlerine dikkat edilmeli, çizgi kontrastları göz önüne alınarak, resmin içinde uygulanan çizgilerin dengesi kurulmalıdır. Bu çalışma yapılırken kurşun çubukların kalınlığı göz önüne alınıp orantılı olarak çizim yapılmalıdır. Çok önemli bir konuda, kesilemeyecek ve kesilmesi zor olabilecek cam biçimler düşünülerek eskiz çizilmesidir.

Kalıp Hazırlama: Kurşunlu vitrayda camları kesmek için en pratik ve doğru çözüm kullanılacak camları kesmek için kartondan kalıp hazırlamaktır. Çalışma hazırlanan eskizin 1/1 oranında büyütülmesiyle başlar. Büyütülen eskiz daha sonra kartona geçirilir. İlk büyütme yağlı kâğıt denen kağıt kullanılarak işlem yapılır. Hem yağlı kağıda hem de kartona geçirilen desenler numaralanır. Renkler içinde çeşitli işaret ve harfler kullanılabilir. Bunun için kullanılacak kartonun çok yumuşak ve ince olması sonuç vermez. 1 mm.’den kalın olan kağıt ve kartonlarda elmasın yürümesini engeller. Daha sonra karton içindeki çizgiler vitray makası ile kesilir. Eğer vitray makası yoksa kullanılacak kurşun çubuğun et kalınlığı kadar olan kısım maket bıçağı ile çıkarılarak bu işlem yapılır. Burada bahsedilen kalınlık H şeklindeki kurşunun iki cam arasında kalacak kısmının kalınlığıdır. Vitray makası ise işin daha pratik olarak yapılmasını dağlar. Buy makasın özelliği kartonu keserken yine kurşun çubuğun et kalınlığı kadar bir parça çıkarmasıdır. Bu kesimden sonra çıkarılan kalıplar bu yapıştırıcı ile eskiz kağıdının üzerine yapıştırılır. Böylece elde edilen kalıplar cam kesmek için ölçü olarak kullanılır.

Cam Kesme: Vitray yapmak için cam kesimi oldukça önemli bir iştir. Yapılacak doğru ve hatasız kesim, daha sonra örme işlemi yapılırken büyük kolaylık sağlar. Cam kesmek için büyük elmas adını verdiğimiz aletle kesim yapılır. Aslında kesme işlemi değil de cam çizme demek daha doğru olur. Daha önce bu iş kızgın havyalarla yapılırdı. Bugün çelik cam keseceği veya elmas tabir ettiğimiz aletlerin çok çeşitleri bulunmaktadır. Fakat bunların hepsinin işlevi aynıdır.

Kurşunlu vitrayda iki yöntemle cam kesme (çizme) mümkündür. Bunların biri karton kalıp çıkarmadan büyütülen 1/1 oranındaki resim üzerine konan camın düz kısmı üst tarafa getirilip kurşun payı göz önüne alınarak çizilir. Sonra çizilen camlar kırılarak birbirinden ayrılır. Bu iyi bir yol değildir.

İkinci yok ise daha önce çıkarılan karton kalıpları camın üzerine konularak etrafı elmasla çizilir. Bu çizim, elmas dik tutularak yapılır. Sonra çizilen cam elle veya cam pensesiyle kırılır. Kırılmanın kolay olası için çizilen camın ters yüzüne vurulur. Hafif çatladıktan sonra kırma işlemi daha kolay olur. Elle veya penseyle yapılan kırma işlemi, çizilen camın çizgi yönünün aksine bastırarak yapılır. Bu işlem iki elle yapılırsa cam kenarının daha düzgün kırılması sağlanır.

Kırılan camlar kalıplarıyla birlikte eskiz kağıdının üzerine konulur. Eğer ölçekteki camlardan birden fazla kesim yapılacaksa yine bunlar kartonla birlikte üst üste resmin üzerine konulur.

Camı çizerken elması gaza batırıp bu işlemi yapmak hem (elmas) çeliğin bozulmamasını hem de çizilmenin kolay olmasını sağlar. Buna rağmen camların kenarları hala düzgün değilse bunları taşla düzeltmekte yarar vardır.

Tam yuvarlak parçalar için, cam pergeli denen aletle camı çizerek kesim yapılır. Oval parçalara gelince, önce iç eğriler varsa onlar çizilip çıkarılır. Sonra diğer düz tarafın çizilip çıkarılması gerekir. Düz şerit camların kesiminde bant düzenekler geliştirilerek aynı genişlikteki camlar düzgün olarak çıkarılır.

Cam keserken camı iyi tanımak gerekir. Camın sertliği ve cinsinin özelliğini bilmek gerekir. Camların kesilmesinden sonra üzerine tekrar kalıplar konularak kontrol edilir.

Yapıştırma Vitray

Yapılan eskizin kartonları aynen kurşunlu vitrayda olduğu gibi hazırlanır. Cam boyutlarını belirten karton normal bir makasla kesilir ve aynı büyüklükte cam parçaları kesilip çıkartılır. Burada cam parçaları hiç aralık bırakılmaksızın birbiri yanına oturtulur. Kesilmiş olan cam parçaları renksiz bir cam yapıştırıcı ile taşıyıcı cam üzerine yapıştırılır. Bu işte pencerenin büyüklüğü ile taşıyıcı cam kalınlığı doğru orantılıdır. Yani yüzey ne kadar büyürse taşıyıcı cam kalınlığı da o nispette büyür.

½ metrekareyi aşan yüzeyle için en az 4 mm., 1 metre kareden 2 metrekareye kadar 5 mm., 2 metrekareden 3 metreye kadar 7-8 mm. ve daha büyük ölçüler içinde kalın destek camı kullanılmalıdır. Bilhassa bu gibi işlerde camın bulunduğu yere rüzgar şiddeti hesaplanıp gerekli büyüklük ve kalınlık ona göre ayarlanmalıdır. İnce cam kullanıldığında bomba, ısı ve hava değişimlerinin taşıyıcı camda meydana getireceği genleşme, sallama ve titreşimler nedeniyle yapıştırılan camlar döküleceği gibi destek camı da kırabilir.

Yapıştırma tekniğinde yapıştırılan camların taşıyıcı camla birleştiği yüzeylerinin düz olması gerekir. Aksi halde yapışan yüzeylerin az olmasıyla tutunma gücü zayıflaşır.

Genellikle insanların dokunacağı yerlerde ve camların tozdan etkileneceği durumlarda camın ön tarafında bir ikinci cam koymakta yarar vardır.

Bu ikinci camların yanı sıra görünüm bakımından da zararları vardır. İç aydınlığın fazla olduğu yerlerde cam üzerinde içerinin, içeride bulunanların görüntüleri ve ışıların refleleri görülür. Bu nedenlerle zorunlu kalınmadıkça ikici cam pek kullanılmamalıdır.

Şayet yapılan camlar demir vb. metal kasa ve çerçevelerle yetiştiriliyorsa, çerçevelerin lamba içlerine lastik, keçe veya macunlu kalın kumaş şeritleri konulmalıdır. Böylece kasaya veya çerçeveye yerleştirilirken küçük bir kenar yada köşe üzerine çökecek büyük kuvvetin sert temasını önleyerek camın kurulmaması sağlanmış olur. Ayrıca yumuşak ara malzemesi camla metal çerçeve arasında olabilecek boşluğun giderilmesini sağlar. Titreşim ve sarsıntıya karşı amortisör görevi görür.

Daha sonra lamba boşluğunun kapatılması için ya lastik şerit yada cam macun kullanılır.

Yapıştırma cam tekniğinde ışık şiddetini çoğaltmak ince camla yapılmış bir vitrayda betonlu vitray havasına yaklaşma ve zorunlu olan kalın konstrüksiyonun etkisini azaltma düşüncesiyle bazı araştırmalar yapılır. Türkiye de yapıştırmayı vernikle ve bilhassa çabuk kuruması sebebiyle selülozik vernikle yapılmaktadır. Bu pratik ve ucuz bir yoldur. Taşıyıcı cam üzerine yapıştırdığım camlar arasında boşluklar bırakılır, bu boşluklar harç macun vb. maddelerle doldurulması iyi sonuçlar alınmasını sağlar. Macunun kalın yüzeyleri kapatması güç olmakla birlikte iyide görünmez. Ayrıca kalın macun tabakası güç olmakla birlikte iyide görünmez. Ayrıca kalın macun tabakası zamanla çatlayacaktır. Harçla yapılan doldurma harcın suyu verniği bozduğu gibi camın genişlemesiyle harcın genleşmesinin eş olmayışı ve harç kalınlığının çok ince oluşu kuvvetlilik telkin etmez. En son yapılan doldu maddesi iyi sonuç vermiştir. Şöyle ki, 1 ölçek porland çimentosu 3 ölçek temizlenmişince dere kumu veya çok iyi yıkanmış deniz kumu siyah renk elde etmek için 2/5 ölçek siyah toz boyayı birbirine karıştırıp su yerine inceltilmiş plastik tutkal kullanılarak yapılan karışımla bir arada doldurulur. Tutkalın suyu sızıp verniği bozmaz. Zamanla sertleşip çok dayanıklı bir hale gelir.
Yine üzerinde durulan ve uygulanan bir yol mozaik tekniktir. Burada 1/9 cm. kareden 4 cm2 ye kadar değişik ölçülerde kesilen cam parçalarıyla yapılan vitraylarda bir çok tesir elde edilir. Şöyle ki, küçük parçalarla yapılan camda bir mozaiğin renk geçişlerini dağılımları ve kıvrıklığını daha doğrusu bütün olanakları kullanabilir. Küçük parçalar sayesinde gerekirse çok küçük ayrıntıda yapılabilir. En önemlisi bu küçük camlarının yanlarının ışık kırması ve yansıtması sayesinde bir pırıltı benzeri cam tekniklerinde olmayan bir renk cıvıltısı elde edilir.

Ayrıca bu yol ışık geçirgenliği olmayan duvar resimleriyle bir benzerlik, yakınlık sağlamaktadır.

Yapıştırılan cam parçalarının küçük oluşu tutunmada daha sağlamlık sağlamaktadır.
Yapıştırma tekniğinde başka bir yol renk katlarının birden fazla olarak kullanılmasıdır. Dolayısıyla aynı rengin ton ve nüansları yanı sıra değişik renklerin birbiri üzerine gelmesiyle başka renkler elde edilebildiği gibi renklerde derinlik de sağlanabilir.

Tiffany Vitray

Kurşunlu vitrayda olduğu gibi şablonlar camın üzerine konularak kenarları cam keseceği ile çizilir. Çizilen camlar elle veya cam pensesi ile birbirinden ayrılır. Kesilen camlar kalıplarla birlikte çizilen eskiz kağıtların üzerine konur. Eğer camların kenarları yeterli kadar düzgün değilse bunlar düzeltme dışında düzeltilir. Bundan sonraki işlem camların kenarlarının bakır folyolarla enleri 4 mm ile 7 m kadar genişlikte boyları 3 mm uzunlukta bulunmaktadır. Uygulayacağımız vitraya göre seçeceğimiz genişlikte bakır folyo ve camların etrafını çevreleyerek sarılır. Bu iş yapılırken camın iki yüzüne eşit gelecek şekilde bakır genişliğinin aynı olmasına özen gösterilir. Cama çerçeve gibi sarılan bakır folyonun daha sonra camın kalınlığından taşan parçaları, camın yüzey kısımları üzerine yatırılıp sert bir malzeme ile ezilerek camın üzerine yapışması sağlanır.

Kenarları tamamıyla bakır folyo ile sarılan camlar, çizilen desen üzerine konuma göre yerleştirilir. Eğer uygulama dörtgen şekilde ise desenin şekil bozulmadan dış konturlardaki camların kenarlarına desenin kaymaması için zemine çiviler çakılarak sabitleştirme yapılır.

Bu işlemden sonra artık çalışmanın lehimlenmesi gerçekleştirilir. Lehimleme piyasada bulunan %40 kurşun % 60 kalay karışımı ve içinde pastası da bulunan lehim teli kullanılabileceği gibi, bunun pahalı olması ve pastalarında tortu bırakacağı göz önüne alınarak daha ucuz bir bağlama malzemesi yapılabilir. Yukarıdaki karışıma uygun kalay ve kurşun ateşe dayanıklı kap içinde eritilmesi ile bu malzeme oluşturulur. Bunun oranı ise 1 kg. lehim için 600 gr. Kalayla 400 gr kurşundur. Böylece kap içerisinde eriyen karışım, bir tarafı açık bir demir veya alüminyum profilin içine dökülerek soğumaya bırakılır. Elde edilen malzeme Tiffany vitrayda kullanacağımız lehimdir.

Daha sonra sabitleştireceğimiz vitrayın lehimlenmesine sıra gelir. Bu işte 100 watt veya 150 wattlık havya kullanılarak elimizdeki lehimi cam aralarına folyoların üzerinde eritilerek camlar birleştirilir.

Eritilerek yapılan lehimde temizleme maddesi olmadığından bakırların üzerine lehim pastası sürülür. Eğer temizleme maddesi olarak kezzap sürüldükten sonra pasta sürülerek lehimleme yapılırsa daha iyi olur.

Bir tarafı tamamen lehimlenen vitrayın arkası çevrilerek aynı işlem buraya da yapılır. Eğer pastalı lehim teli veya pasta kullanılarak lehimleme yapılmışsa meydana gelen tortular önce tel fırça kullanılarak temizlenir. Ardından benzin ve hizar tozuyla temizlemek daha iyi sonuç verir. Bundan sonra da sıvı deterjan ve su ile temizleme yapılır.

Uygulamalı sanatlardan biri olan vitray,  daha önceleri ağırlıklı olarak dini yapılarda kullanılmış, ancak günümüzde süsleme sanatı olarak, tüm mekanlarda yaygın bir şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Denebilir ki vitrayın kullanma alanı sınırsızdır.

Mücevherler, mücevher kutuları, seperasyonlar, pencere süslemeleri mozaik sehpalar, abajurlar, kapı camları, aynalar, tavan süslemesi gibi vitray, günlük yaşamımızda kullandığımız  bir çok objede kendini göstermektedir. Vitray bugün modern mimarinin de bir parçasıdır. Artık lokantalar, bankalar, oteller vitray kullanmaktadır.

Vitray gün ışığı ile doğan ve yine onunla yaşayan onun az veya çokluğuyla değişimler kazanan ışıklı resim sanatıdır.

Vitray sadece bir tür camla yapılabileceği gibi birkaç tür camla da olabilir. Cam sert ve kırılgan olmasına rağmen, kimyacılar tarafından sıvı olduğu kabul edilmektedir. Sertlik ve kırılganlık ise soğumuş camın temel özelliklerinden biridir.

Cam, silis, kurşun oksit, kireç taşı ve potastan ibaret bir silikattir. Bu maddeler karıştırılıp özel bir kap içinde, 1000 derece ısıda olan bir fırında eritmek suretiyle elde edilen, şeffaf, kırılgan ve sert bir maddedir.

Cam türleri şöyle sıralanmaktadır;

Antik Camlar: İlk camlar daire şeklindedir, çapları 30 ile 45 cm. arasında değişir. Bunlar ortasında doğru farklı kalınlıklar ve fazla parlaklık gösterirler. Bu tür camlar küre şeklinde şişirilen camın düzeltilmesiyle meydana gelirler.

Günümüzde yapılan antik camlar ortaçağ camlarında bulunan özellikle sahip bir yapıdadır. Önce cam üfleme çubuğu ile bir silindir kalıp içerisinde üflenir. Elde edilen silindirik cam boyuna kesilir ve yaygın bir fırına konulur, bu şekilde yapılarak açılması sağlanır. Dolayısıyla dikdörtgen bir cam tabakası elde edilir.

Bu tip camların kalınlığı 3 mm. kalınlığındadır. Antik camların özelliği kalınlıklarının farklı oluşundandır. Renkler kalınlıklarına göre değişiklik gösterir.

Ayrıca çok kuvvetle şişirilmiş antik camlar vardır. Bu camlardaki şişkinlikler normal antik camlardan daha fazla pırıldar. Çünkü bunlar ışığı daha fazla alır ve kırarlar. Bu sebepten dolayı çok defa faydalı bir özellik olarak daha az saydamdırlar.

Şişe Camı veya Kalın Tabaka(dilim) Camlar: Bu tür cam yapımında kare prizma bir kalıp kullanılır. Üfleme çubuğu dikey tutularak adı geçen kalıp içerisine cam üflenir ve camın kalıbın şekli alması sağlanır. Böylece kare prizma şeklinde bir şişe elde edilir. Kalıptan dışarı alınan şişe üfleme çubuğundan ayrılır ve şişe soğutulur. Daha sonra kenarları köşelerinden ayrılır. Böylece dört tabaka cam birde küçük bir dip parça elde edilir.

Katedral Camlar: Prese edilmiş ve parlatılmış büyük tabakalar halindedir. Bir yüzü pürüzlü diğer yüzü düzdür. Yüzeydeki pürüzler sayesinde ışık yakalar ve büyük ölçüde ışıklı ve karanlık ton değişmeleri gösterir. Arkasını göstermemekle birlikte çok iyi parılda ve ışıldar.

Plaka Camlar: İki ayrı renk tabakasından meydana gelmiş camlardır. Bunlar genellikle renksiz yada hafif renkli bir cam üzerine yapım sırasında çok ince renkli bir cam tabakası geçirilmesiyle yapılır.Bu gibi camlar vitrayda asitle pentür yapabilme olanağı sağlar.

Opal Camlar (Süt Camı): Opal camlar beyaz renktedir. Bünye bakımından plaka camlara benzer. Işığı yaygın olarak dağıtır. Işık geçirme özelliği olmakla birlikte tam saydam değildir. Camın biraz arkasında bulunan cisimlerin görüntülerini değiştirmez. Bu tüm camlarda renksiz bir cam üzerine yapım sırasında ince bir ikinci kat beyaz cam geçirilmesiyle elde edilir.

Emprime Camlar: Renksiz camlar üzerine fabrikasyon desen ve dokular yapılarak elde edilir. Çoğunlukla bir yüzü pürüzlü diğer yüzü düzdür. Üzerindeki desen ve dokulara göre çeşitli isimler alır. Bu tür camlarda da camın cinsine, kalınlığına göre çeşitli isimler alır. Bu tür camlarda da camın cinsine, kalınlığına ve dokusuna göre ışık geçirgenliği arkasını gösterme durumları değişir. Ekseriya renksiz olmakla birlikte renklilerde vardır.

Kalın Camlar: Kalınlığı 2-2,5 cm. arasında değişebilen ve 20 x 30 cm. boyutlarında plakalar halinde yapılır. Bu boyutlarıdan daha fazla veya az olanları da vardır. Fransa’da Bousois tarafından yapılan renkli ve renksiz iki tarafı da düz büyük tabakalar halinde kalın camlar vardır.

Kurşunlu Vitray

Renkli cam sanatı her şeyden önce renkli cam parçalarından resimler yapmak ve onları ışığın, önüne yerleştirmekten ibarettir. Kurşun işlenebilme kolaylığı olan bir maden olarak öncelikle seçilmiştir. 20. yüzyıla kadar alçılı vitray dışında tek teknik olarak görülmektedir. En modern binalarda bile yerine göre en iyi tekniktir. Dolayısıyla bu teknik ortaçağın figüratif resim kompozisyonundan günümüzün soyut resim kompozisyonuna uyabilecek teknik nitelik taşımaktadır.

Yapıştırma Vitray

Cam teknolojisinin ilerlemesi, büyük tabakalar halinde cam yapılmasını sağlandığından yeni bir vitray tekniği doğdu. Yapıştırma vitray tıpkı kurşunlu vitrayda olduğu gibi kesilmiş hazırlanmış parçalarının kurşun şeritlerle birbirine tutturulması yerine burada cam parçaları bir taşıyıcı cam üzerine renksiz bir cam yapıştırıcısı ile yapıştırılırlar. Yapıştırma vitray renkli, renksiz camı yerleştirmek için ışık geçirmeyen hiçbir tutturma maddesi istemeyen tek pratik yoldur. Bu yol, cam parçalarının doğrudan doğruya birbiri yanına konması aralarında ne kurşun ne beton bulunmayışı renkli, renksiz cam resimleri yerleştirmek için tabiatıyla ne gelişmiş metottur. Bunlarda teferruat yerleştirilmesi çok temiz olur. Yapıştırma pencerelerin bazı kısımları kurşun, beton veya alçı pencerelerden çerçeve veya herhangi bir destek maddesine ihtiyaç duyulmaksızın defalarca büyük olabilir. Bu büyüklük ancak renksiz destek camlarının ölçüleriyle sınırlandırılabilir.

İç aydınlığın kurşun, alçı ve beton pencereler için çok fazla olduğu bir çok yerde yapıştırma teknikle yapılmış vitraylar kullanılır. Ayrıca kuşun ve alçı pencerelerin iyi görünmeyeceği ya da zarar göreceği el-ayak altı gibi yakın yer ve uzaklıkta bu teknik genellikle koruyucu camıyla birlikte en geçerli yoldur.

Tiffany Vitray

Tiffany vitray kurşunlu vitray tekniğine benzer. Yalnız kurşunlu vitrayda karton kalıp çıkarıldığı zaman, kurşun boşluğu olarak 2 mm. bırakılırken tiffany vitrayda bu ölçü 1mm. olarak kesilir. Çıkarılmak istenen boşluk bu iş için yapılmış özel makasla da kesilebilir. Yalnız özel makasın dışında yapılan çıkarma daha önceden karton üzerine işaretlenir. Sonra da işaretlenen kısımlar çıkarılır.

 
  ziyaretci sayisi 44353 ziyaretçi (66203 klik) kişi burdaydı! dilek copyright
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol