ReSToRaTöRLeR
  BEYAZIT KULESİ TARİHÇESİ
 



KULENİN TARİHÇESİ

Beyazıt, tarihiyle İstanbul`un   önemli yerleşimlerinden  birisidir . Tarihi mirasımızın önemli bir kesitini barındıran semt yerleşim alanı içinde,  ayakta kalmayı başarmış, yakın tarihimizin ve öncesinin  mimari yapılarıyla  iç içedir. Osmanlı ve Bizans Sarayına yakın yerleşimin , bütün ihtişamıyla  ayakta olan eserleri; Beyazıt, Şehzade, Laleli, Nuri Osmaniye Camileri, Süleymaniye, Beyazıt Medreseleri, Kapalı Çarşı, Beyazıt Devlet Kütüphanesi, Sahaflar Çarşısı, İş Hanları ve İstanbul Üniversitesi  bahçe sınırları içinde  yer alan  Beyazıt Kulesi'dir. Beyazıt semtini çevreleyen yerleşimler de bir o kadar değerli kültür varlıklarımızı barındırır.

Arkeoloji Biliminin ortaya koyduğu bulgular ve yazılı kaynaklardan biliyoruz ki  semt; Geç Roma, Bizans ve Osmanlı Dönemlerinde yerleşim görmüştür. Cumhuriyet Dönemi ile birlikte biraz farklı anılan semt , kültür varlıklarımıza  bakışımızın çarpıcı örneğidir. Ata yadigarı olarak ayırıp vicdanımızı rahatlatıyor, sonrasın da yıkılan duvarlarını seyretmekle yetiniyoruz. Arkeologların  turizmi en çok sevdikleri  nokta;  hiç kuşkusuz "turizm-para" diyaloğuna bağlı  olarak, turist sever düşüncesiyle  kültürel mirasın korunması yönünde kazara küçük adımların atılmasıdır. Tauri, Touros olarak da adlandırılmış  olan Beyazıt Meydanı  kiliselerin, anıtların,heykellerin yer aldığı  forumdur. Tauri forumu  4.y.y. sonunda  I. Teodosius döneminde yapılmıştır. Forum ve çevresinin anıtsallığı 5-6.y.y.' a kadar  sürmüş ve Bizans Yüksek Hukuk Okulu, Senato Sarayı  yer almıştır.  Fetih sonrası  Fatih'in ilk sarayı  bu alanda kurulmuştur. Tanzimat döneminde semtin önemi artmış, alanda yer alan Eski Saray   yapıları yerine Abdülaziz  döneminde 1866 yılında bugünkü İstanbul Üniversitesi Merkez binası  inşa edilmiştir.

Eski Saray bahçesindeki Beyazıt  Kulesi   daha sonra Üniversite bahçesinde kalmıştır. Kulenin bugün ki  yerinde  birkaç defa inşa edilmiş olan ahşap kuleler  vardır. 1749  yılında küçük pazarda çıkan  ve büyük zaiyata neden olan  yangın,  tulumbacıların bir araya toplanması ve yangına müdahale edecek mekanizmanın  gerekliliğini göstermiştir. Böylece İstanbul da  küçük Pazar yangını sonrası yeniden yapılan Ağakapısı iç avlusu köşesine yangın dumanını gözlemek için yangın olduğunda şehirdeki  tulumbacıları harekete geçirecek  ilk yangın kulesi yapılmıştır.

1774 yılında  Cibali de çıkan yangında  geniş bir alan zarar görmüştür. Bu yangında  kentin ilk ahşap yangın kulesi Ağakapısı  yok olmuştur.  İkinci ahşap yangın kulesi ve Ağakapısı yeniden yapılmış, ancak II Mahmut'un  Yeniçeri Ocağı'nın yerine Asakiri Mansurei Muhammediye teşkilatının kurması sonrasında  gelişen olaylarda kule yıkılmıştır. Bu tarihlerde tulumbacılar teşkilatının da kaldırılmasına karşın kısa bir süre sonra çıkan Hocapaşa yangını sonrası teşkilat tekrar oluşturulmuştur. Bu sırada yeniden yapılan kule  hizmete geçirilemeden  yakılır. II. Mahmut  1828  tarihinde  şimdiki kulenin yapımını başlatmıştır. En son yapılan ahşap kulenin de mimarı olan Senekerim Balyan  tarafından  kagir olarak inşa edilmiştir. Senekerim Balyan  Osmanlı Devleti'nin  19. yy mimari oluşumunda görev alan Ermeni asıllı  Balyan ailesindendir.  Ailenin diğer bilinen isimleri babası Meremetci Bali Kalfa  ve ağabeysi   Kirkor Amira Balyan’dır.Senekerim Balyan mimarlık eğitimini Hassa Ocağı'nda almış, eserlerinde Osmanlı mimari geleneğinin izlerini korumuştur. Kulenin yapımından sonra 1849 da geniş saçaklı, külah biçimindeki  ahşap örtü değiştirilerek, sekizgen planlı, yuvarlak pencereli, yukarıya doğru daralan üç kat eklenmiştir. 1889 da ise gönder direği eklenmiştir.

Kesme taştan inşa edilen kule, kesik pramit şeklinde bir kaideye oturmaktadır. Kaidenin üzerinde kare şeklinde geniş bir taban ve bunun üzerinde soğan biçimli bir bölüm daha bulunmaktadır. Kulenin silindir biçimli gövdesi kaval silmeler ve kalın bir konsol ile son bulur. Bunun üzerinde daire planlı yuvarlak kemerli pencerelerle dışarı açılan gözetleme  katı bulunur. En yukarda yukarıya doğru daralaran üç kat yer alır. Kuleye içerden spiral şekilli ahşap merdiven ile çıkılır. Seyir katında pencere ve kapı üzerinde çember şeklinde mekanı örten beşik tonozun eteklerinde, geniş bir kuşak halinde  karşılıklı kesintisiz devam eden mavi, gri renkle yapılmış  doğa ve mimari unsurların yer aldığı resimler  bulunur. Restorasyon sonrası görülebilen bu anlatımda ayrıca kulenin kendisi 1889 da aldığı  son  görünüşüne göre resim edilmiştir. Resimlenen kule gönderinde II .Mahmut dönemi sonrası kullanılan ayyıldızlı sancak dalgalanmaktadır. Ağaçların aralarında görülen yalı, köşk kasırlar yanında ekili tarlalar, gök yüzünde serpiştirilmiş bulutlar, denizde kayıklar ve yelkenleri rüzgarla şişmiş gemiler  anlatılmıştır. İstanbul'a ait bir panaroma denilebilecek bir anlatımla yapılmıştır. Kule'den görülüyor olmasına karşın resme dahil edilmeyen yapılar İstanbul panaroması mı sorusunu getirse de kulenin işlenmişliği ve Boğazdan karalara sokulmuş dereler, bunların üstündeki köprüler, ayrıca bahsedilen diğer anlatımlar İstanbul panaroması oluşunu güçlendirir. Resimlerin yapım yılı kesin bilinmemesine rağmen 1889 sonrası olmalıdır.

Kule'nin pramit kaidesinin  doğu tarafında  Keçecizade İzzet Molla'nın yazdığı  manzum bir tarih kitabesi  yer alır.  Üst tarafta beyzi bir çerçeve içerisinde  II Sultan Mahmut'un  tuğrası bulunan  kitabenin talik yazısı  o dönemin en büyük hattatlarından  Yesarizade Mustafa İzzet  Efendi'nindir. Her satır iki beyit olarak beş satır üzerine yazılmıştır. 85 metre yüksekliğinde olan kulede seyir katına 180, buradan yukarıya 76 basamak olmak üzere toplam 256 basamak bulunur. Bayrak direğinin uzunluğu 13 metredir.

Yapıldığı günden bugüne İstanbul'un yangınlarını takip eden kulede bu organizasyon  itfaiye teşkilatı görevlilerince sürdürülmektedir. İlk yıllarında yangın takibi  Boğaz'ın iki yakası ve İstanbul olarak ayırlmış ve  çıkan yangınların ihbarı gece, gündüz oluşuna bağlı olarak sepet,bayrak, fener ile sağlanmıştır.

 
  ziyaretci sayisi 44445 ziyaretçi (66412 klik) kişi burdaydı! dilek copyright
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol